MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...Suç : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın cezaevinde iken gönderdiği 07.03.2011 tarihli dilekçesinde belirttiği suçu işlediği yönündeki beyanından duruşmada dönmesi, sanığın ikrarını destekleyen dosyada başkaca bir delil de olmadığından suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;1- Suça sürüklenen çocuk hakkında aynı müştekiye karşı daha önceden işlediği hırsızlık suçlarına ilişkin dosyalar getirtilip aralarında hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı saptanarak sonucuna göre, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Suça sürüklenen çocuğa atılı işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasına 5918 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen son cümlenin yürürlük tarihi olan 09.07.2009 gününe kadar uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suç ile birlikte işlense bile suç tarihi itibari ile uzlaşmaya tabi olduğu gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında suçun konut dokunulmazlığının ihlali olarak yazılıp, uygulama maddesinin de TCK'nın 116/2 yerine 116/1 olarak hatalı yazılması, 4-Daha önce hapis cezasına hükmedilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından tayin edilen bir yıldan az süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesine göre, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,5-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4 maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin nazara alınmaması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.