Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6184 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20160 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2014/144620MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/03/2012NUMARASI : 2010/527 (E) ve 2012/371 (K)SUÇ : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;I) Suça sürüklenen çocuklar Ö.. Y.. ve M.. Ş.. hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan tarafından direksiyon kilidi ile kilitlenerek evinin dışında merdiven altına park edilen motosikletin, düz kontak yapılarak çalınması biçimindeki eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinin 1. cümlesinde “Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında” işlenmesi biçiminde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun'un 141/1 maddesiyle uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuklara, 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince adı geçen küçükleri savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretlerinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasının yargılama giderleriyle ilgili bölümdeki "Her bir suça sürüklenen çocuk için yapılan 274,00 TL müdafii ücretinin s.s.çocuklardan ayrı ayrı tahsil edilerek hazineye gelir kaydına" ibaresinin çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II) Suça sürüklenen çocuk A.. S.. hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle hakkında, duruşmaların kapalı yerine açık yapılması ve hükmün de açık tefhim edilerek 5271 sayılı CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılmış ise de, inceleme tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle bu durumun giderilmesi olanağı bulunmadığından tebliğnamedeki 2/a no'lu bozma düşüncesine katılınmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Katılan tarafından direksiyon kilidi ile kilitlenerek evinin dışında merdiven altına park edilen motosikletin, düz kontak yapılarak çalınması biçimindeki eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinin 1. cümlesinde “Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında” işlenmesi biçiminde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun'un 141/1 maddesiyle uygulama yapılması, 2- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun'un 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan, aynı Kanun'un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı biçimde eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, 3- Suça sürüklenen çocuğa, 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince adı geçen küçüğü savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk A.. S.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 25/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.