Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6159 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 25335 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/225600MAHKEMESİ : Çerkeş Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/05/2007NUMARASI : 2007/90SUÇ : Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 5237 Sayılı TCK.nun 53.maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, bu güvenlik tedbirlerinin hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-) Sanığın savunmasında, işsiz olduğunu, kalacak yerinin bulunmadığını, babası olan mağdurdan yanında kalıp kalamayacağını sorduğunu, babasının yanında kalamayacağını söylemesi üzerine tartıştıklarını savunması, mağdurun 24.4.2007 tarihli mahkemeye sunmuş olduğu dilekçesinde, oğlu olan sanıkla konuşurken kendisinin birden sinirlendiğini beyan etmesi karşısında olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durularak sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılmaması, 2-) Sanığa 5271 sayılı CMK' nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 5137 sayılı yasanın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, 3-)Adli sicil kaydında birden fazla suçtan verilen hüküm bulunan sanık hakkında tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz refimine göre çektirilmesine karar verilirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakında Kanunun 108. maddesinin 2. bendine göre tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz düzenlemesi gözetilerek hangi mahkumiyet hükmünün esas alındığının kararda açıkça belirtilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.