MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldüSanık ... ve suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan ceza tayin edilirken, 5237 sayılı TCK.nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I-Suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... hakkında katılanlar ... ve ...' a yönelik mala zarar verme suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma ve katılan ...' ye yönelik hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;Suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... hakkında mala zarar verme suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma ve katılan ...' ye yönelik hırsızlık suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’nun 305/1. Maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...' ye yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılanlar ... ve ...'a yönelik hırsızlık suçundan, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...'ye yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılanlar ... ve ...' ye yönelik işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılan ...' a yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 esas 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;katılanların sanık ...'ya yüklenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan doğan herhangi bir maddi zararlarının bulunmadığı ve suç tarihi itibariyle sabıkasız olduğu anlaşılan sanık ... hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “sanığın zararı gidermemesi nedeni ile" biçimindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılan ...' a yönelik hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.