Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6104 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26429 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, hükümlü veya tutuklunun kaçmasıHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Tekerrüre esas alınan ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2011 tarih ve 2007/1371-2011/129 sayılı kararında, sanık hakkında birinci kez tekerrür hükümleri uygulandığından, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.1-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2-Sanık hakkında hırsızlık ve hükümlü veya tutuklunun kaçması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,a-Sanık hakkında TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca hükmolunan 2 yıl hapis cezasından aynı Kanun'un 168.maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 8 ay hapis yerine 4 ay hapis cezasına ve bunun devamında 35.madde uyarınca ¼ oranında indirim sonucu 6 ay hapis yerine 3 ay hapis cezasına karar verilmesi, b-TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, suçun tamamlanmış olması halinde uygulanacağı, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun ise teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK'nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağının gözetilmemesi,c-Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun maddi unsurunun; kişinin kanunen tutuklandıktan veya kesinleşmiş bir yargı kararı ile mahkum olduğu hapis cezasının infazına başlandıktan veya bu maksatla yakalandıktan sonra tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçması olup sanığın ifadesinin alınması için getirildiği Adliye'den kaçması şeklinde gerçekleşen eyleminin atılı suçu oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, d-Kabule göre de,Sanığın ifadesinin alınması için getirildiği Adliye'den kaçması şeklindeki eyleminin TCK'nın 292.maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı kanunun 294.maddesinde düzenlenen kaçmaya imkan sağlama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.