Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6096 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26507 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2009/25767MAHKEMESİ : İstanbul 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/06/2008NUMARASI : 2007/938 (E) ve 2008/512 (K)SUÇ : Kamu görevlisine hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının tercih nedenine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise, alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanan tazminat talebinde bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, sanığa atılı suçtan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı ve kayden sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, "mağdur katılanın maddi manevi hiçbir zararının tazmin ve tanzim edilmediğinin..." biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklamasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.