MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Sanık hakkında mala zarar verme suçuyla ilgili olarak;Suça konu kazanların çalındığı deponun ibadethane olarak kullanılan caminin müştemilatı niteliğinde olup olmadığı keşif yapılarak saptanıp sonucuna göre, deponun camını kırmak suretiyle zarar veren sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 153. maddesinde düzenlenen “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak suçun hukuki nitelendirilmesi yapılarak hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 151/1 maddesi uyarınca hüküm kurulması,2- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak;a- Sanığın yakalandığında suça konu iki adet bakır kazanı sakladığı yeri gösterdiği ve bakır kazanların müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b-Temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, eylemin gece vakti gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 143.maddesi ile yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden üst sınırdan 1/3 oranında artırım yapılması,c- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a maddesi gereğince belirlenen 2 yıl hapis cezası üzerinden aynı Kanun’un 143. maddesi gereğince 1/3 oranında artırım uygulanırken 2 yıl 8 ay hapis yerine 2 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayin edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının, temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 2 no’lu bozma yönünden 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının GÖZETİLMESİNE, 24/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.