Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 593 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20417 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE ;Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 27/11/2010 tarihine çalınan katılana ait plakalı suç konusu aracın motor ve şasi numarası değiştirildikten sonra 18/01/2011 tarihinde üzerinde sahte plaka takılı olduğu halde aracı sanıktan satın alan temyiz dışı sanık ... adına ilçesinde trafik tescil işlemleri yapıldığı sırada, satış işleminde ibraz edilen 2. Noterliğince düzenlenen 31/12/2010 tarih ve yevmiye numaralı vekaletnamenin kolluk görevlilerince sahte olduğunun tespiti üzerine ele geçirildiği olayda, sanığın aşamalarda temyiz dışı sanıklardan ... aracılığıyla suç konusu aracı 9. Noterliğince düzenlenen vekaletname ile alıp temyiz dışı diğer sanık ...'a sattığını savunması, yine temyiz dışı sanıklardan ...'in soruşturma evresinde sanık ...'nın bu aracı satması için iş yerine getirdiğini ileri sürmesi, sanıklar galericilik yapıp iş yeri komşusu olmaları ve birbirleriyle çelişen beyanlarda bulunmuş olmaları, trafiğe plakasıyla kayıtlı araç sahibi aracının satılması için kimseye vekalet vermediğini ve satmadığını, aracını halen kullanmakta olduğu gibi sanıkları da tanımadığını beyan etmesi, özellikle Noterliğince düzenlenen 31/12/2010 tarih ve yevmiye numaralı sahte vekaletnamede vekil tayin ettiği, sanığın da bu vekaletnameye dayalı olarak savunmasında da belirtmiş olduğu . Noterliğinin 06/01/2011 tarih ve yevmiye numaralı vekaletname ile sanık Yılmaz tarafından vekil tayin edildiği, dosya içerisindeki belgelerden de Gaziantep Cumhuriyet Savcılığının 2011/7186 sırasında kayıtlı soruşturma evrakı üzerinden sahtecilik suçu ile ilgili soruşturma yapıldığının anlaşılması karşısında, öncelikle 2. Noterliğince düzenlenen 31/12/2010 tarih ve 16539 yevmiye numaralı vekaletname ile ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığı araştırılıp, sahtecilik suçu ile ilgili kamu davası açılmış ise dava dosyasının onaylı örneği getirtilip incelendikten sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.