Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5920 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 21957 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/122540MAHKEMESİ : Menderes Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/12/2009NUMARASI : 2009/648 (E) ve 2009/1691 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın, arazide açığa bırakılmış, sökülen ve kullanımda olmayan elektrik direklerinden 15 adet demir travers ve 17 adet demir yüzük alarak araca yüklediği sırada yakalandığı olayda, dosya içeriğine ve şikayetçi kurum yetkilisinin beyanına göre, suça konu malzemelerin hurdaya çıkartıldıklarının anlaşılması karşısında, suça konu travers ve demir yüzüklerin 5237 TCK.nun 142/1-a maddesi anlamında kamu kurum ve kuruluşlarına ait bir yerden çalındığına ilişkin kanıt bulunmadığı gibi, kamu yararına veya hizmetine tahsis edilmediği de gözetilerek, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 141/1. maddesine uyduğu gözetilmeden suç vasfının hatalı değerlendirilmesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- 5237 Sayılı TCK.nun 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı öngörülmektedir. Aynı yasanın 7.fıkrası uyarınca da hükümlük kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 Sayılı Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan “adli para cezasının” infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.Bu durumda, 5237 Sayılı TCK.nun 58, 5275 Sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, hükümlülük kararında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği, sonucu ortaya çıkmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanık hakkında hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 Sayılı TCK.nun 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.