Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5887 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26161 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2008/238605MAHKEMESİ : Eskipazar Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/05/2008NUMARASI : 2007/29 (E) ve 2008/23 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın aşamalarda, olay günü katılan polis memurunun kendisine “deli dana” demesi üzerine hakaret ettiğini savunması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması , 2-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece,öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde,hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım,aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, yasada hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi nedeniyle, seçenekli yaptırımlardan neden hapis cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3-Tekekküre esas alınan Eskipazar Sulh Ceza Mahkemesinin 06.06.2007 tarih ve 2007/11 esas, 2007/38 karar sayılı ilamın kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, 4- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin a, b, d, e bentlerinde sayılan haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesi uyarınca hükmolunan kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına dair güvenlik tedbirinin koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, anılan haklardan yoksun bırakılma süresi belirtilmeyerek infazda duraksamaya neden olunması, 5-Sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın, 5237 sayılı TCK.nun 51.maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilip edilmediği ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye kanaat gelip gelmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği ve adli sicil kaydında yer alan Eskipazar Sulh Ceza Mahkemesinin 06.06.2007 tarih ve 2007/11 esas, 2007/38 karar sayılı ilamın suç tarihinden sonra kesinleştiği bu nedenle ertelemeye engel teşkil etmediği gözetilmeden, “Sanığın daha önce Mahkememizin 2007/11-38 E. K. sayılı ilamı ile hakaret suçundan 2 AY 27 GÜN ve tehdit suçundan 5 AY HAPİS CEZASI ile cezalandırılmış olduğu ve bu suç nedeni ile koşulları oluşmadığından”biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, 6-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın mahkemece yapılacak basit bir araştırma sonucu belirlenen maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde katılanın, sanığa yüklenen hakaret suçundan doğan maddi bir zararının bulunmadığı ve sanığın adli sicil kaydındaki sabıkasına esas ilamın kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyet almış olduğu anlaşıldığından 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin koşulları oluşmadığı ve tazmin şartı gerçekleşmediğinden” biçimindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.