Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5881 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 25853 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/272312MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/07/2008NUMARASI : 2008/424 (E) ve 2008/592 (K)SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında “kayıtsız sayaçtan geçirilmeksizin abonesiz olarak elektrik kullanıldığı” yönünde 07/06/2007 tarihli kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği, yine sanık hakkında “sayacın R ve S fazlarının giriş ve çıkış uçlarının sayaç öncesinde bağlanarak sayaçtan geçirilmeksizin elektrik kullanıldığı yönünde 03/08/2007 tarihli kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği, buna karşılık sanık hakkında salt üzerine atılı sayacın R ve S fazlarının giriş ve çıkış uçlarını sayaç öncesinde bağlayarak sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullandığı yönündeki eylemi ile ilgili olarak dava açıldığı, iddianamede ve gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yanlışlıkla hakkında dava açılmayan diğer kaçak elektrik tutanağının tarihinin gösterildiği, bu nedenle sanık hakkında düzenlenmiş olan 07/06/2007 tarihli kaçak elektrik tutanağındaki eylemi nedeniyle dava zamanaşımı süresi içinde dava açılabileceği belirlenerek yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın evindeki sayacın R ve S fazlarının giriş ve çıkış uçlarını sayaç öncesinde bağlayarak sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullandığının tespit edilip tutanak tutulan olayda, sanığın savunmasında “borcundan dolayı kesilmiş elektriğinin, borcunu ödemesi üzerine görevliler tarafından kendisinin elektriği açtırabileceğini söylemeleri üzerine karşı apartmanın kapıcısına elektriği açtırdığını, bu esnada kablo uçlarını sehven yanlış bağlamış olabileceğini” belirtmesi karşısında suç tarihinden önce sanığın borcundan dolayı elektriğinin kesilmiş olup olmadığı, söz konusu borcun sanık tarafından ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ödenme zamanı katılan kurumdan sorulup, sanığın elektriğini açtırdığını iddia ettiği apartman kapıcısının tanık sıfatıyla dinlenmesi, olay mahallinde bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak evdeki kurulu güce göre tutanak tarihinden önceki ve sonraki birer yıllık dönemlere ait tüketim ortalamaları tespit edilip dosyadaki tüketim föyleri ile karşılaştırılmak suretiyle tutanak tarihinden sonra tüketimde bariz bir artma olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanığa ait nüfus kaydı ve adli sicil kaydının dosya içinde bulunmadığı anlaşılmakla, sanığa ait nüfus kaydı ve bu kayda uygun adli sicil kaydı getirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 Sayılı CMK.nun 209. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.