Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5875 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26838 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2008/203420MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/04/2008NUMARASI : 2007/401 (E) ve 2008/301 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK’ nun, 50/2.maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezasının uygulanması halinde adli para cezasına çevrilemeyeceği nazara alınmadan adli para cezasına çevrilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise seçilen cezanın alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığı halde, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan, yasada öngörülen seçenekli yaptırımlardan, hapis cezası tercih edilirken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, 2- Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda katılanın tazminat istemi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen suçtan doğan ve hakimin basit bir araştırma ile saptayabileceği herhangi bir maddi zararın belirlenmediği gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “sanığın pişmanlık bildiriminde bulunmadığı, müştekiden özür dilemediği ve herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmamış olduğu, yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemede olumlu kanaat oluşmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.