Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5844 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25968 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2008/169384MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/04/2008NUMARASI : 2006/578 (E) ve 2008/211 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Başkaca itiraz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1.maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a. fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, yasada hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi nedeniyle, seçenekli yaptırımlardan neden hapis cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2)- TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında hapis cezası ile adli para cezası seçenek olarak öngörüldüğü durumlarda, hapis cezasına hükmedilmişse; bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasa’nın 50/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son. maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.