MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;10/07/2008 tarihinde sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 18/07/2008 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde 08/04/2012 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle sanığın yargılanarak mahkumiyetine karar verilip mahkumiyet kararının kesinleştiği ve yapılan ihbar üzerine dosyanın ele alındığı belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşulların varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" hükmü uyarınca, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken sanığa verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmek suretiyle hükmün değiştirilmesi, 2-Dosya kapsamına göre; olay yerinde sanığın vardiyaya kaldığı günlerde daha önce de hırsızlık olaylarının olması nedeniyle sanıktan şüphelenilmesi üzerine olayın ortaya çıkartılması amacıyla işyerinde çalışan tanıklar ... ( mağdurların ) ayrı ayrı kullandıkları dolaplarına güvenlik görevlisi olan tanık ... tarafından seri numaraları tespit edilip önceden fotokopileri çekilerek konulan paraların çalınması ve olay yerinden ayrılmadan önce sanığın üzerinde seri numarası alınmış olan paraların ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, hem dolaplara konulan paraların seri numaraları alınarak tertibat kurulması, hem de çalınan paraların olay yerinde sanığın üzerinde ele geçirilmesi nedeniyle sanığın eyleminin bina dahilinden iki ayrı hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden ve suçun ne şekilde oluştuğuna ilişkin gerekçe de gösterilmeden açıktan ve tek hırsızlık suçunu oluşturduğu ve eylemin tamamlandığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.