Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5765 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...Suç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, suç eşyasının satın alınması HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanıklara atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu için TCK'nın 165/1. maddesinde, suç tarihinde yürürlükte bulunduğu şekliyle, altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası yaptırımlarının, her ikisinin de birlikte öngörüldüğü, kanunda hapisle birlikte öngörülen adli para cezasının gün sayısının alt sınırının gösterilmediği hallerde aynı Kanun'un 52/1. maddesi gereğince alt sınırın beş gün olduğu; somut olayda sanıklar hakkında yüklenen suçtan dolayı temel hapis cezasının kanun maddesinde gösterilen alt sınırdan belirlendiği halde, gerekçe gösterilmeksizin adli para cezalarının, gün sayısının 5 gün yerine, 100 gün olarak belirlenmesi suretiyle TCK'nın 165/1 ve 52/1. maddelerine açıkça aykırı davranılması sonucu, fazla adli para cezasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, TCK'nın 165/1. maddesi uyarınca hükmolunan temel adli para cezasının 5 gün olarak belirlenmesine, TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca mahkemenin takdiri gözetilerek bir gün karşılığı 20 TL kabul edilerek sonuç adli para cezalarının 100 TL olarak belirlenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; 1- Sosyal inceleme raporunda, suça sürüklenen çocuğun davranış bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanılarıyla tıbbi tedavi gördüğünün belirtilmesi karşısında, suça sürüklenen çocukta işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamasına veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azalmasına neden olacak şekilde akıl hastalığı bulunup bulunmadığına dair TCK'nın 32/1-2 maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden rapor alındıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,2- Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinden önce hapis cezasıyla mahkum edilmediği, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde yasal zorunluluk bulunduğu gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi,3- Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması, 4- İşyeri dokunulmazlığını bozma suçundan cezalandırılması istemiyle haklarında kamu davası açılan suça sürüklenen çocuğa, TCK'nın 116/1. maddesi uygulanmadan önce ek savunma hakkı tanınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilerek CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,5- Konut dokunulmazlığını bozma suçundan temel cezanın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun maddesinin 116/1 yerine 116/2 olarak yazılması,6- Suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi nedeniyle yapılan giderin, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuktan alınmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.