Tebliğname No : 2 - 2012/277534MAHKEMESİ : Terme Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/05/2012NUMARASI : 2009/494 (E) ve 2012/272 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Suça sürüklenen çocuk C... ...'nın yokluğunda verilen kararın 30/05/2011 tarihli sorgusunda bildirdiği "............. Sokak, No:27 Canik/Samsun" adresine tebliğe çıkartıldığı, bu adreste belirtilen numaranın bulunmaması nedeniyle 07/08/2012 tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle iade edildiği, dolayısıyle tebliğatın usulüne uygun yapılmadığı ve öğrenme üzerine 12/11/2012 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde kabul edilerek yapılan incelemede: 1- Suça sürüklenen çocuk Ç.. B.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2- Suça sürüklenen çocuk Ç.. B.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' ilişkin karara karşı aynı Kanun'un 231/12. madde ve fıkrasına göre itiraz yasa yolu açık olup, yine aynı Kanun'un 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuğun dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 3- Sanıklar K.. S.., M.. A.. ve R.. D.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 4- Sanıklar K.. S.., M.. A.. ve R.. D.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/01/2014 tarihli ve 2013/2-686 Esas, 2014/19 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi hırsızlık ve mala zarar verme suçları 5237 sayılı TCK'nın onuncu bölümünde “mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup her iki suçun koruduğu hukuki değer kişinin mal varlığıdır. Hırsızlık eyleminde fail zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden tamamını veya bir kısmını almak suretiyle, mağdurun mal varlığına zarar vermektedir. Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hale getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda suça konu mal, alıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu birbirinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşecektir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan aracın kapısını belirlenemeyen bir şekilde açıp, kontak kutusunu kırarak, düz kontak yapmak suretiyle aracın çalınması şeklindeki olayda; suç konusu araçla ilgili olarak hırsızlık eylemini gerçekleştirebilmek için araçtan bağımsız olan başkaca bir mala zarar verilmesi söz konusu olmayıp, bizzat suç konusu olan araç üzerinde meydana gelen bir zarar bulunmaktadır. Burada suçun konusunu oluşturan mal, aracın tamamı olup, zarar da aracın çalınmasıdır. Bu nedenle sanıkların eyleminin sadece hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek ayrıca mala zarar verme suçundan da hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.