Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5665 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22390 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dâhil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,2) Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tekerrüre esas sabıkası bulunun sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;20.10.2012 tarihli tutanak ve dosya içeriğine göre, sanığın, Kahramanmaraş ilinde meydana gelen hırsızlık olaylarının aydınlatılması amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında yakalandığı, evinde yapılan aramada ele geçen kan şekeri ölçüm cihazını müştekinin ikametinden çaldığını beyan ederek olay nedeniyle ihbarda bulunmayan müştekiye iadesini sağladığı, müştekinin evinden çalınan diğer eşyalara ilişkin zarar giderilmediğinden iadenin kısmi nitelikte olduğu anlaşılmakla, müştekiye kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorulduktan sonra sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.