Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 564 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36772 - Esas Yıl 2013





Hırsızlık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda . Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10/09/2013 tarihli ve 2013/85367 soruşturma, 2013/35178 esas, 2013/13063 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesine uygun bulunmadığından bahisle iadesine dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarihli ve 2013/397 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin . Ağır Ceza Mahkemesinin 27/09/2013 tarihli ve 2013/1105 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/11/2013 gün ve 2013/16417/67481 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2013 gün ve 2013/360635 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, soruşturma aşamasında şüphelinin Türk Ceza Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığına ilişkin olarak rapor aldırılmamasının iddianamenin iadesi sebebi yapılamayacağı, kaldı ki Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 24/11/2011 tarihli ve 2011/10974 esas, 2011/13420 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şüpheli hakkında soruşturma evresinde işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılamayacak durumda olup, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azalmış olduğu ve 5237 sayılı Kanunun 32/1. maddesinden istifade edebileceği yönünde rapor alınsa dahi, bu durumda olan kişiye ceza verilmeyeceğinin anılan fıkrada düzenlenmiş bulunması karşısında, akıl hastası olan şüpheli hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilemeyeceği, mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda, suçun sabit olması halinde anılan madde kapsamında kaldığı anlaşılan sanık hakkında ceza verilmeyip, güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerekeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Şüpheli ... hakkında hırsızlık suçundan, TCK.142/1-b, 32/1, 53. maddelerinin uygulanması istemiyle düzenlenen 10.09.2013 gün ve 2013/13063 sayılı iddianamenin, .Asliye Ceza Mahkemesince, “dosyada mevcut raporörneklerinden akıl hastası olduğu ve bu nedenle kısıtlandığı anlaşılan şüphelinin,, TCK.'nun 32.maddesi anlamında işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığının tespiti yönünden rapor alınmadan kamu davası açıldığı” gerekçesiyle, CMK.'nın 170, 174. maddeleri uyarınca iadesi kararına, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, Bakırköy 3.Ağır Ceza Mahkemesinin, kanun yararına bozma istemine konu 27.09.2013 gün, 2013/1105 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.5271 sayılı CMK.'nun 170/2. maddesinde, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa, Cumhuriyet savcısının iddianame düzenleyeceği belirtilip, 174.maddesinde hangi hallerde iddianamenin iade edileceği sınırlı olarak sayılmıştır. Soruşturma sırasında alınan beyanında, akıl hastası olduğunu ve bu nedenle hakkında kısıtlama kararı bulunduğunu belirten, ibraz edilen rapor ve karar suretlerinden, Adli Tıp Kurumunca “rezidüel şizofreni” tanısıyla muhafaza ve tedavisinin uygun olduğu belirlenen ve mahkeme kararı ile kısıtlandığı anlaşılan şüpheli hakkında, TCK.'nun 32.maddesi kapsamında rapor aldırılmaması, CMK.'nın 174.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gibi, söz konusu roporun, aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen, suçun sübutuna etki edecek delillerden de olmaması ve yargılama sırasında mahkemece istenmesinin olanaklı bulunması karşısında, iddianamenin iadesi kararına itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, .Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 27.09.2013 gün, 2013/1105 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.