Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5592 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17304 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/146264MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/04/2012NUMARASI : 2011/136 (E) ve 2012/356 (K)SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Aydın ili Nazilli ilçesi için olay tarihinde güneşin 07:09' da doğduğu, yakınanın 30/01/2011 tarihli beyanında “oğlum olan Mehmet aynı gün saat 02:30 sıralarında eve geldi, oğlumu karşıladım, aracım park halinde sağlam idi, 30/01/2011 günü saat 12:00 sıralarında ailece dışarıya çıktık... araca binmek için aracın yanına geldiğimizde aracın sağ arka kelebek camının kırık, kapılarının kilitli olduğunu gördüm” beyan etmesi karşısında, suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca hırsızlık suçunun gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, hırsızlık suçundan suçun gece vakti işlendiği kabul edilerek 5237 sayılı TCY.nın 143. maddesi uygulanarak hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü kurulurken mükerrirliğe esas alınan Nazilli 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2007 gün ve 2007/63-209 E,K sayılı ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük bulunmasına karşın, 5275 sayılı Yasa'nın 108/2. maddesi gözetilerek, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün mükerrirliğe esas alınması gerekirken, içtimalı ceza esas alınarak tekerrür uygulaması yapılması,3-Sanığın, yakınana ait park halindeki aracın sağ arka kelebek camını kırıp, direksiyon kutusunu da sert cisimle kırarak aracı düz kontak yaparak çalıştırmaya çalışması biçimindeki eyleminde mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı olması nedeniyle, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 4-Kasten işlemiş olduğu suçlardan hapis cezası ile mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY.nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.