Tebliğname No : 4 - 2008/184302MAHKEMESİ : Polatlı Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/03/2008NUMARASI : 2007/462 (E) ve 2008/125 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında, eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 125/3-a maddesi gereğince seçimlik cezalardan adli para cezası tercih olunsa dahi hükmolunacak adli para cezasının alt sınırının 365 günden az olamayacağı ve sanık aleyhine temyiz bulunmaması karşısında seçenek cezalardan tercih edilen hapis cezasının aynı Kanunun 50/2.maddesine aykırı biçimde adli para cezasına çevrilmesi sonucu belirlenen netice cezanın sanık lehine olduğunun anlaşılması karşısında bozma nedeni yapılamayacağından tebliğnamedeki “2” numaralı bozma düşüncesine ve gerekçeli karar başlığına yazılmamış sanığın nüfusa kayıtlı olduğu “Kayabaşı” köyünün mahallinde hükme eklenmesi mümkün bulunduğundan bu eksikliğe ilişkin tebliğnamedeki “1” numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın mağdurlara yönelik hakaret suçunu işlediği okul koridorunun ne şekilde aleni yerlerden olduğu ve aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu tartışılmadan sanığa verilen cezanın TCK.nun 125/4. maddesi uyarınca arttırılması, 2-Suçun alenen işlendiği gerekçesi ile temel cezada yapılan arttırım sonucu bulunan 1 yıl 2 aylık hapis cezasından TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde 11 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini, 3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmesi ve koşulların gerçekleşmesi halinde kamu davasının düşürülmesi olanağı sağlaması nedeniyle doğurduğu sonuçlar itibariyle hapis cezasının seçenek yaptırımlara dönüştürülmesine göre daha sanık lehine olduğu gözetilmeden ve katılanların dosyada maddi bir tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, katılanların sanığa yüklenen hakaret suçundan doğan maddi bir zararının bulunmadığının anlaşılması karşısında , kayden sabıkası bulunmayan sanık hakkında kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken hükmün gerekçesinde "sanık hakkında seçenek yaptırım uygulandığından.....", hüküm fıkrasında ise “ sanık hakkında CMK.231. Maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına...” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.