Tebliğname No : 2 - 2012/147969MAHKEMESİ : Kartal 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2011/893 (E) ve 2012/262 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK'nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve hükmün açıklanması amacıyla yapılan duruşma sonucunda denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri elinde olmayan nedenlerden dolayı yerine getiremediği tespit edilen sanık bakımından ise, yerine getirememe nedeni başta olmak üzere durumu değerlendirilip, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir.Ancak hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı değildir. Yapılan açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında geri bırakılan hükümde, cezanın ertelenmediği anlaşılmakla, verilen bu hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi yerine, hükmolunan hapis cezasının bu kez ertelenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde müştekinin sokağa kilitleyerek park ettiği aracını tornavida ile açıp çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 142. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi ile mahkumiyeti yerine hatalı değerlendirme sonucu aynı fıkranın (e) bendi ile mahkumiyetine karar verilmesi,, 2-09.03.2009 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre, sanığın yakalandığında çaldığı aracın bulunduğu yeri gösterip müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 168/1.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesi uygulanırken, yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek diğer kişileri kapsayacak şekilde uygulama yapılarak aynı maddenin 3. fıkrası hükmüne aykırılık yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.