Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5478 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26210 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2008/239281MAHKEMESİ : Beyoğlu 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/03/2008NUMARASI : 2007/28 (E) ve 2008/423 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; I- Sanığın, gerek soruşturma, gerekse kovuşturma evresindeki ifadelerinde üzerine atılı hakaret suçunu inkar etmesi, suç tarihinde düzenlenmiş tutanaklarda hakaret konusunda herhangi bir tespitin yer almaması, dosya kapsamında, yakınanın soyut iddiası dışında, sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediğini gösterir herhangi bir tanık beyanı veya başkaca bir delilin bulunmaması karşısında, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, II- Kabule göre de; 1- Sanığın, üzerine atılı hakaret suçunu alenen işlemiş olmasına rağmen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmaması, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas- 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın maddi tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı ve adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerinin silinme koşullarının gerçekleştiği anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “zarar karşılanmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3- Adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerin silinme koşullarının gerçekleşmesi karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 51/1.madde ve fıkrasının (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında, aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen “sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda bir kanaatin oluşması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “sanığın geçmişi, cezanın ertelenmesi durumunda bir daha suç işlemeyeceğine kanaat edinilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında 51. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesi uygulanırken, (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağı gözetilmeden, sanığın hapis cezasının infazı süresince TCK. 53/1-(a), (b), (d) ve (e) maddesindeki haklardan mahrumiyetine, (c) bendindeki haklardan ise koşulu salıverilme tarihine kadar mahrumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ve bozma sonrası kurulacak hükümde, 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 18/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.