MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Hakaret, kasten yaralama, tehdit, kişilerin huzur ve sükunu bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde:Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından ve sanık ... hakkındatehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde:Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;a) Katılan sanık ....'un, katılan sanık ...'nın, kendisine hakaret etmesi ve kızı ...’i yaralaması ve hakaret etmesi nedeniyle, ....’ya "Allah’ından bul "şeklindeki söylediği sözün beddua niteliğinde bir söz olduğu, olayda tehdit suçunun unsurlarının bulunmadığı, sanık .... hakkında tehdit suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 65 yaşını doldurmuş olan ve önceden sabıkası bulunmayan sanık ...’un mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezasının, aynı Kanun'un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve tehdit ve hakaret suçlarının zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve kasten yaralama suçu nedeni ile dosyaya yansıyan bir zararın da bulunmadığı gözetilmeden, suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan engel sabıkası bulunmayan sanıklar... ve ..’nın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zarar giderilmeyeceği kanaatinin oluştuğu” şeklindeki gerekçe ile 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık .., sanık .. müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.