MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık malını bilerek satın almakHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın yokluğundan verilen 19/02/2007 tarihli mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği gerekçesi ile infaza verildiği, yerel mahkemenin 23/02/2012 tarihli ek kararına göre hükmün sanık tarafından 21/02/2012 havale tarihli dilekçe ile temyiz edildiği, bu ek karar ile hükmün infazı durdurularak sanığın eski hale getirme ve temyiz talebi değerlendirilmek üzere dosyanın dairemize gönderildiği, yapılan incelemede yokluğunda verilen 19/02/2007 tarihli mahkumiyet kararının sanığa tebliğine ilişkin tebligatın 09/04/2007 tarihinde sanığın belirtilen adreste tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiği, daha önce hiç tebligat yapılmamış olan aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve 21/02/2012 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın 21/02/2012 tarihli eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan incelemede;Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 512/1 maddesindeki hırsızlık malını bilerek satın almak suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suçun işlendiği 20.07.2002 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 14/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.