MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine ve mağdurun aşamalardaki beyanlarına göre, yol yapım ihalesini alan şirkette sorumlu meteahhit olan mağdurun yol yapımında kullanmak üzere yolun dışına bıraktığı bordürlerin, çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, kamu hizmetine tahsis edilme unsurunun gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCY.nun 142/1-e maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun oluşturduğu gözetilmeden,suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı yasanın 142/1-a maddesi uyarınca uygulama yapılması ,ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın adli sicil kaydındaki ilamlardan hangisinin tekerrüre esas alındığının denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,2- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlühakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde iki yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükümden tekerrür uygulamasına ilşkin kısım çıkartılarak “sanığın Ömerli Sulh Ceza Mahkemesinin 22.05.2008 gün, 4-31sayılı ilamıyla mükerrir olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 58/6.maddesi uyarınca, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesine, karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.