Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5303 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24938 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin CMUK'nın 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapmak imkanı bulunmamaktadır. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getiremeyiş sebebi başta olmak üzere, durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.Somut olayda, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği, başka bir deyişle sanığın kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle açıklanan hükmün, açıklanması geri bırakılan hükümden farklı bir ceza ve uygulamayı içermemesi gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçuna ilişkin olarak koşulları bulunmasa da TCK’nın 168. maddesinin bu kez uygulanmaması, ayrıca her iki suça ilişkin verilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.