MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Müştekiye ait olup, kapıları kilitli vaziyette alışveriş merkezi önünde park halinde bulunan aracın camları kırılarak içerisindeki iki adet çantanın çalınması şeklindeki eylemin, TCK’nın 142. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında aynı Kanun’un 141/1. maddesi gereğince uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın adli sicil kaydına konu olan ve tekerrüre esas alınan ..... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarih ve 2009/1213-2012/256 sayılı ilamıyla kasten yaralama suçundan tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK’nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun’un 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “TCK 58/6. madde uyarınca sanık mükerrir konumda olmakla, infazın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.