Tebliğname No : 2 - 2007/216170MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/03/2007NUMARASI : 2007/114 Karar - 2006/121 EsasSUÇ : Kasten yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Mağdur sanık Ö.. Ö..’in Şanlıurfa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 09.04.2005 tarihli raporunda, sol yanakta kulağa doğru uzanan 2 cm. kesi ve sol çene altında 5 cm. kesi şeklinde yaralandığı ve Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.01.2007 tarihli raporda, yüzündeki yaralanma açısından muayene edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, mağdurun yara izlerinin çehrede sabit eser niteliğinde olup olmadığı Adli Tıp Kurumundan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve mahkemenin görev yönünün tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Mağdur sanık Ömer’in soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki tutarlı beyanları, müşteki sanık İbrahim’in, Ömer’in anlatımlarını doğrulayan ifadeleri, mağdur sanık Halil’in çelişkili beyanları ve dosya içeriğine göre, sanık Halil’in önceki anlaşmazlık nedeniyle kahvehanede oturmakta olan Ömer’i konuşmak bahanesiyle dışarı çağırıp yüzünden ve kolundan bıçakla yaraladığı, Ömer’in olayı kardeşi İbrahim’e anlatması üzerine Ömer ve İbrahim’in, Halil’i bularak saldırdıkları ve İbrahim’in bıçakla, Ömer’in tekme tokat Halil’i basit tıbbi tedavi ile giderilecek şekilde yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, sanık Halil’in eyleminde yasal savunmanın koşulları bulunmadığı gözetilmeden, yasal savunmanın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,3-Hükmün gerekçe kısmında dosya içeriğine uygun olarak, sanık İbrahim’in, kardeşinin bıçaklanması üzerine Halil’i bıçakla yaraladığı yazıldığı halde, gerekçeli kararın hüküm bölümünde, mağdur Ömer’in, Halil’i bıçakla yaraladığı kabul edilerek hüküm kurulması suretiyle hükmün karıştırılması,4-Kabule göre ise;Mağdur sanık Ömer’in silahla yaralama suçu, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan olmayıp, ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 24.maddesi uyarınca çocukların işlediği bu suçun da çocukların yararı gözetilerek uzlaşma kapsamına alındığı, sanığın çocuk olması nedeniyle suçun uzlaşma kapsamına girmesi, eylemi şikayete tabi suç haline dönüştürmeyeceğinden, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 24 ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254. maddeleri uyarınca usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yapılmadan soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmadığı halde; yalnız Çocuk Koruma Kanunu uyarınca ayrıksı (istisnai) olarak uzlaşma kapsamına giren bu suçun, şikayete bağlı suç gibi kabul edilerek yakınanın şikayetten vazgeçmesi nedeniyle, uzlaşmanın fiilen gerçekleştiği şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, O Yer C. Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.