Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5182 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 32600 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 3 - 2008/43017MAHKEMESİ : Yozgat 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/09/2007NUMARASI : 2007/21 Karar - 2005/523 EsasSUÇ : Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesine göre anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezası ile mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında, sayılan haklardan hangilerinin ne kadar süreyle kullanılmasından yoksun bırakılması işleminin infaz aşaması sırasında nazara alınması mümkün görülmekle tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine ve mahkemenin sanığın adli sicil kaydında görülen ilamı tekerrüre esas kabul etmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (4) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın olayı anlatış şekline göre hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasın??n gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanık hakkında tayin olunan cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, 5237 sayılı TCK.nın 51/1. maddesinde belirtilen “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını” içerir yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, 3-18.09.2007 tarihli karar duruşmasına sanık müdafii katıldığı ve karar sanık müdafiinin yüzünde verildiği halde, hüküm tutanağının sonuç kısmında hükmün sanık müdafiinin yokluğunda verildiğinin yazılması suretiyle hükümde karışıklığa sebebiyet verilmesi, 4- İddianame kabul kararı okunup açıklanmadan 08.12.2005 tarihli ilk duruşmaya başlanarak CMK.nun 191. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/03/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.