Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5095 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25846 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Müştekinin kovuşturma aşamasındaki beyanında sanığın telefonla evi arayarak çaldığı aracın yerini söyleyerek iadeyi sağladığına ve kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunduğunu ifade etmesi karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168.maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (4) nolu bozma düşüncesine, hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL'den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,1- Başka suçtan başka yer cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığın hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır edilmeden, yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,2-Oluşa ve dosya içeriğine göre mağdurun sanığın dayısı olduğu ve mağdurun soruşturma aşamasındaki beyanına göre, sanığın cezaevinden çıktığından itibaren mağdurun evinde kaldığı, kovuşturma aşamasındaki 11.07.2013 tarihli beyanında ise sanığın evde misafir olarak kaldığını, şikayetinden vazgeçtiğini belirtmesi karşısında, mağdurla sanığın aynı konutta birlikte sürekli oturup oturmadıkları tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra aynı konutta sürekli olarak birlikte oturduklarının belirlenmesi halinde 5237 sayılı TCK'nın 167/2.maddesi uyarınca sanığa atılı hırsızlık suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olacağından sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre aynı kanunun 73/4-6 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8.maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Kabule göre de, a-Sanığın mağdurla birlikte aynı evde kaldığı ve olay günü belirlenemeyen bir saatte mağdurun pantolonunu, içindeki 500 TL para, cep telefonu, kredi kartları ile mağdura ait aracın anahtarını aldıktan sonra evin önünde park halinde bulunan suç konusu aracı anahtarla çalıştırıp götürdüğü olayda, sanığın eylemleri kesintiye uğramadan aynı zaman içerisinde konuttan bir kısım eşyalarla birlikte suça konu arabanın anahtarını da alarak mağdura ait arabayı çalması biçimindeki eyleminin tek suç oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanması,b-5237 sayılı TCK'nın 58/5. maddesi hükmüne aykırı olarak, tekerrüre esas alınan hükümlülüğe konu suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, aynı Kanun'un 58/6-7-8. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağı ve yine adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas nitelikte sabıkasının bulunmaması nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.