MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Hakaret, tehditHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Tehdit suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Tehdit suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteğinin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Hakaret suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;a- Kamu görevlisine hakaret suçunun seçimlik ceza içermesi nedeniyle, hapis cezasının tercih edilmesinde takdir hakkının hangi hukuki gerekçeye dayanılarak kullanıldığının kararda gösterilmemesi ve kabule göre de, TCK'nın 50/2. maddesi uyarınca, temel ceza olarak tercih edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması,b- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas- 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın gerçekleşmediği gibi mağdurun da tazminat talebinde bulunmadığı gözetilerek, sabıkasız olan sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “seçenek yaptırım uygulanması ve zararın giderilmemesi” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 2-a nolu bozma nedeni bakımından 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 25/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.