MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I)Sanık ... hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II) Sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;Dosya içeriği ve toplanan deliller karşısında; atılı suçu kabul etmeyen sanık ...'ın, olay yerinde olmadığına ilişkin savunmasını doğrulamak için tanık olarak gösterdiği ancak açık kimlik ve adreslerini bilmediğini beyan ettiği ... ve ... isimli kişilerin araştırılması husus ile sanık ...'un 30.12.2004 tarihli ifadesinde, yanında bulunan diğer kişinin sanık ... olmadığını, kısa süre önce tanıştığı açık adresini bilmediği ... isimli kişi olduğunu söylemesine rağmen görgü tanığı ...'ya ...'nın teşhis ettirilmemesi hususu, sanık ...'ın hukuki durumunun değerlendirilmesinde sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki eksik incelemeye ilişkin düşünceye katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,1-Muhafaza altına alma ve kimlik tespit tutanağında, sanık ...'un nezarethanede iken katılana ait dizüstü bilgisayar ile cep telefonunu kayınpederine ait evin çatı katına sakladığını güvenlik görevlilerine bildirerek, yer göstermesi sonucu anılan eşyaların soruşturma aşamasında katılana teslim edilmiş olması karşısında; kısmi iade nedeniyle katılandan rızası sorularak sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nun 168/4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Sanık ...'un aşamalardaki çelişkili ve sonradan geri aldığı suç atma niteliğindeki ifadeleri dışında, sanık ...'ın hırsızlık eylemine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, ancak sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen katılana ait kamera ve dizüstü bilgisayarı, soruşturma aşamasındaki ifadesinde kime ait oluğunu bilmeden borç olarak aldığını söylediği halde, kovuşturma aşamasındaki ifadesinde diğer sanıktan satın aldığını savunmasının, oluşa ve dosya içeriğine uygun olmadığı ve suça konu malzemelerin çalıntı olduğunu bilerek kabul ettiğinin anlaşılması karşısında; eyleminin TCK'nın 165. maddesinde tanımlanan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde, hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.