Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4932 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26087 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2008/165579MAHKEMESİ : Elbistan Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/03/2008NUMARASI : 2007/162 (E) ve 2008/30 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 Sayılı TCK .nun 125/3a maddesinde düzenlenen suçun tanımında hapis cezasının yanında para cezasının da seçenek yaptırım olarak düzenlendiği ve aynı kanunun 50/2.maddesi uyarınca hapis cezasına hükmedilmesi karşısında artık bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise seçilen cezanın alt ve üst sınırları arasında gerekçesi gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda, sanığa yüklenen suç, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığı halde, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan, yasada öngörülen seçenekli yaptırımlardan, adli para cezasının değil de hapis cezasının seçilmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeyip, sırf hapis cezasının neden alt sınırdan tayin edildiğine ilişkin TCK.nın 61.maddesi uyarınca gerekçe gösterilmesi ile yetinilmesi, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın herhangi bir maddi-manevi tazminat talebinde bulunmadığı gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, sanığın, mağdurun suç sebebiyle uğradıkları zararı gidermeye razı olmaması şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.