Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4833 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16976 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 20/07/2011 tarihli eski hale getirme istemi üzerine, yerel mahkemenin 25/08/2011 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Yokluğunda verilen 30/06/2010 tarihli hüküm, sanığın sorguda belirttiği "Sarıgöl Mah. Hamam cd. N:52/3 Gaziosmanpaşa/İstanbul" adresi yerine "Sarıgöl Mah. Hamam cd. N:52/2 Gaziosmanpaşa/İstanbul"" adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu' nun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmesi karşısında, yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve 20/07/2011 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın 20/07/2011 tarihli eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan incelemede;1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde; Sanığın, yakınana ait aracı sol ön kapı kilidini zorlayarak ve sağ arka kapı camını kırarak düz kontak yapmak suretiyle bulunduğu yerden çalması biçimindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 142/1-e maddesiyle uygulama yapılması, sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezası ile mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY.nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Yasanın 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCY.nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı ceza gereği 5237 sayılı TCY.nın 53/1,a-b-c-d-e bentlerindeki haklardan infaz tamamlanıncaya kadar, aynı Yasanın 53/1-c maddesinde belirtilen “kendi altsoyu” üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;Sanığın, yakınana ait aracı sol ön kapı kilidini zorlayarak ve sağ arka kapı camını kırarak düz kontak yaparak çalması biçimindeki eyleminde mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı olması nedeniyle, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.