Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4679 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16886 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 2 - 2012/142845MAHKEMESİ : Zonguldak 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/02/2012NUMARASI : 2011/485 (E) ve 2012/78 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 30/09/2011 tarihli tutanağa göre, sanık N.. G..'a ait kaçak kömür ocağının işletildiği ve ocak içinde iş elbiseli olarak sanıkların çalıştığının tespit edildiği, ancak ocağın olaydan önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık D.. B..'a devredildiğinin belirlendiği somut olayda; 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 12/5.maddesine göre “...bu şekilde maden çıkartılması ve/veya sevk edilmesi Devlet malına karşı işlenmiş fiil sayılır. Bu fiili işleyenler adli takibat yapılmak üzere ilgili makamlara bildirilir” hükmü, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 27621 sayılı, 24/06/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5995 sayılı Maden Kanunu'nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6.maddesiyle 3213 sayılı Kanun'un 12.maddesinin 5.fıkrasının değiştirildiği, buna göre; “Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde sevk edilen madene el konulur. Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup, el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak ayı satış bedelinin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır...” hükmüne yer verildiği dolayısıyla; söz konusu değişiklik sonrasında sanıklara atılı eylemin suç olmaktan çıkıp yalnızca idari yaptırımı (para cezası) gerektirdiği, kanunda suç olmaktan çıkmış bir eylemden dolayı kimsenin cezalandırılamayacağı hususları da gözetilerek, öncelikle mahallinde keşif yapılıp tutanak düzenleyicileri tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle konusunda uzman bilirkişiden maden ocağında fiilen çalışılıp çalışılmadığı, tutanak tarihi öncesinde çalışma olup olmadığı hususları da araştırılıp saptandıktan sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.