Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4677 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25083 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-O yer Cumhuriyet savcısının, sanık hakkında katılan ...'e karşı hırsızlık suçuna ilişkin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;Katılan ...'e yönelik olarak sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan bir dava ve karar bulunmaması karşısında bu yönüyle konusu bulunmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanık hakkında katılan ...'e karşı işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları ile müşteki ...'ya karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Sanık hakkında müşteki ...'ya karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin TCK'nın 116/1. maddesi yerine aynı Kanun'un 116/2. maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Eylemin birden fazla kişiyle işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yine sanığın adli sicil kaydında yer alan.... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2005 gün ve 1071 - 786 sayılı kararının tekerrüre esas olduğu halde, TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması o yer Cumhuriyet savcısının bu yönlerden karşı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün kısmen istem gibi ONANMASINA,3-Sanık hakkında müştekiler ... ve ...'ye karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2005 gün ve 1071 - 786 sayılı kararının tekerrüre esas olduğu halde, TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması o yer Cumhuriyet savcısının bu yönlerden karşı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın, öğrenci olan ve birlikte aynı evde kalan müştekiler ... ve ...'nin evine girip her iki müştekiye ait üniversite öğrenci kimlik kartlarını, nüfus cüzdanlarını ve kredi kartları ile müşteki ...'nun ayrıca laptobunu, telefonlarını ve kol saatlerini çalması şeklindeki eyleminde, sanığın müştekileri tanımaması ve müştekilerin kaldığı evin niteliği gereği (örneğin öğrenci yurdu gibi) müştekilerin aynı aileye mensup kişiler olamayacağını bilecek durumda olmaması nedeniyle eylemin tek suç oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.