Tebliğname No : 4 - 2007/281978MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/07/2007NUMARASI : 2006/387 (E) ve 2007/561 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianamede sanığın TCK 125/3 maddesi gereğince beş kez cezalandırılması istenmesi karşısında aynı yasanın 43.maddesi sanık lehine uygulanırken ek savunma hakkı verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Mağdur H.. T..’ın oğlu olan sanığın evde alkol alıp zarar vermesi nedeniyle emniyeti araması üzerine görevli polis memurları olan mağdurlar İsmail, H.H. A. Hayrettin ve H. Ö.sanığı karakola davet etmesi ile hakaret ettiğinin anlaşılmasına göre, olayın gerçekleştiği yerin açıklığa kavuşturularak ne şekilde aleniyet unsurunun gerçekleştiği kararda açıklanmadan 5237 sayılı TCK.nun 125/4.maddesi ile uygulama yapılması, 2-5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 1.fıkrasının ‘a,b,d,e’ bentlerindeki haklardan yoksun bırakılmanın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ise aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceğinin kararda gösterilmemesi, 3-Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin karar tarihinin şimdiki suç tarihinden sonra olması nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 4-Hükümden sonra 08/02/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CYY.nın 231.maddesi uyarınca bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5-Adli sicil kaydında yazılı erteli mahkumiyet kararının verildiği tarihin şimdiki suçun işlendiği tarihten sonra olması nedeniyle aynen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 6- Kabule göre de; a- Hakaret suçunun alenen işlenmesi nedeniyle uygulanan 5237 sayılı TCK.nun 125.maddesinin 4.fıkrasının, zincirleme suç hükümlerini düzenleyen aynı kanunun 43.maddesinden önce uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle TCK.nun 61.maddesine aykırı davranılması, b- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde iki yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, c- Erteli mahkumiyet kararının koşulları oluşması halinde 765 sayılı TCK'nun 95/2.maddesi gereğince aynen infazına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.