Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4535 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26881 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanma, Mühür bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 28.01.2011 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde: Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 21.02.2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde: a) 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, gerekli bildirimde bulunulmadan yasal süre geçirilip yazılı şekilde karar verilmesi, b) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.