Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4375 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17852 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...SUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozma, Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümlere yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin aynı kanunun 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Çalınan eşyaların iade edilmiş olması nedeniyle katılanın hırsızlık suçundan kaynaklanan herhangi bir zararının olmadığının, suça sürüklenen çocuğun kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının ve yargılama sürecindeki davranışları olumlu kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim nedenlerinin uygulandığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hakkındaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, yeniden suç işlemeyeceğine ilişkin olumsuz kanaatin ne şekilde oluştuğu açıklanmadan “5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesine ve CMK'nın 231. maddelerine göre sanığın yeniden suç işlemekten çekineceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 10.06.2009 tarihli celsede "lehe hükümlerin uygulanmasını" talep etmesi ve yasal engel bulunmaması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi uyarınca hükmedilen hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.