Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3959 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15586 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Mala zarar verme suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükümlerin; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı Kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,2- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk ... müdafinin verilen kararı süresinde temyiz etmesi üzerine, mahkemece temyiz harcı yatırılmadığından 27.03.2012 günlü ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de;14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 lira harç alınması hükme bağlanmış ve anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra (29.06.2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek 27.03.2012 gün ve 2010/341 esas sayılı temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan sanık ... hakkında yaşı nedeniyle cezasından 1/2 oranında indirim yapılması karşısında, uygulama maddesi olarak TCK'nun 31/2 maddesi yerine 31/3. maddesinin gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;Suça sürüklenen çocukların adli sicil kayıtlarında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediğinin anlaşılması karşısında; aynı yasanın 50/3 maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve suçları işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan belirlenen kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.