Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3909 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25229 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2008/17806MAHKEMESİ : Ankara 10. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/11/2007NUMARASI : 2007/541 (E) ve 2007/1005 (K)SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CYY.nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Sanık hakkında tayin olunan 1 yıl 3 ay hapis cezasının ertelenmesi sırasında TCY.nın 51/3.maddesine aykırı olarak denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesine karar verilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Tebliğnamenin tebliği üzerine sanık tarafından 24/06/2009 havale tarihli dilekçe ekinde gönderilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İhtisas Kurulu'nın 25/03/2009 tarihli raporuna göre, sanığın 13/01/2004 tarihinde işlediği başka bir hakaret suçu nedeniyle 06/02/2009 tarihinde yapılan muayenesinde “hezeyanlı bozukluk” denilen akıl hastalığı nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCY.nın 32/1.maddesinin uygulanması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmakla; sanığın 12/01/2007 tarihinde işlediği kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu nedeniyle yukarıda anılan yasa maddesi gereğince “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olup olmadığı” saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCY.nın 53.maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan maddedeki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.