Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3730 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 39143 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2010/124305MAHKEMESİ : Buldan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/07/2009NUMARASI : 2009/68 (E) ve 2009/109 (K)SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma sonrası yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sayacın akım ve gerilim bobini arasındaki çengel düşürülmek sureti ile hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenen sanığın kaçak elektrik kullanmadığını, sayaca müdahale etmediğini savunması karşısında, suç tarihi öncesi ve sonrası birer yıllık enerji tüketim ekstreleri getirtilerek tutanak tarihinden önceki ve sonraki tüketimler karşılaştırılıp, tutanak tarihinden sonra aylık tüketim ortalamalarında bariz bir artış olup olmadığı ve ihtilaflı dönemdeki tüketimin kurulu güce uygun olup olmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınıp, tüketimde bariz artış varsa bunun nedeni sanığa sorulup açıklattırılarak sonucuna göre, sanığının hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken bu hususlar araştırılmadan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Katılan kurumun cevabi yazısında sayaca ait mühürleme tutanağının bulunamadığının bildirilmesi, katılan kurum görevlisi olan tutanak tanığı Y.Y...'ın tutanak anında sayaç üzerinde kurum mührünün bulunmadığına ilişkin yeminli beyanı, bilirkişi raporundaki suça konu sayaç üzerinde kurum mührü bulunmadığına dair değerlendirme ve kaçak elektrik tespit tutanağında sayacın öncesinde mühürlü olduğuna ilişkin bilgi bulunmaması karşısında, katılan kurum mührü ile mühürlü bulunmayan sayaca müdahale ile kaçak elektrik kullanma suçunun,765 Sayılı TCK.’nun 491.maddesinin ilk fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde anılan yasanın 492.maddesinin 2.fıkrası ile uygulama yapılması, 3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiği gözetilmeyerek dilekçe yazım ücretine hükmedilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.