Tebliğname No : 4 - 2009/272MAHKEMESİ : Orhangazi Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/06/2008NUMARASI : 2008/207 (E) ve 2008/345 (K)SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 765 sayılı TCK'nun 251.maddesine göre bir memurun görev sırasında bir kimse aleyhine suç işlemesi halinde cezasında artırım yapılacağının öngörüldüğü, dolayısıyla memurun yerine getirdiği görevden dolayı değil, memurun soyut olarak görevi sırasında suç işlemesi halinin artırım nedeni olarak düzenlendiği, somut olayda Sölöz Beldesi Belediye Başkanı olan sanığın görevi sırasında kendisine yükletilen eylemi gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, cezasından anılan madde uyarınca artırım yapılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış ve 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Kanunun 5/2.maddesi ve 5237 sayılı TCK'nun 7.maddesi ile 5083 sayılı Kanunun 1 ve 2.maddeleri uyarınca suç tarihi itibariyle temel adli para cezasının 450 TL olduğu gözetilmeden 440 TL'ye hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre önceki mahkumiyetinin silinme koşullarının oluştuğu anlaşılan sanık hakkında 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken “zararın giderilmesi koşulu gerçekleşmediğinden” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 18/01/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.