Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 358 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18166 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;Haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, aynı Kanun'un 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin dilekçeleri itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazların merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2- Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere ilişkin suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde; Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 3- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuklar tarafından müştekinin motosikletinin çalınmasından sonra, müştekinin şikayeti üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, 20.12.2012 tarihli kolluk tutanağı içeriğine göre, kolluk görevlilerince yapılan araştırma sonucu suça konu motosikletin parçalanmış vaziyette ... çayının üst kısmında bulunup parçalanmış haliyle müştekiye teslim edildiğinin, bu haliyle bulunan motosikletin müştekiyi maddi açıdan tatmin etmekten uzak olduğunun ve suça sürüklenen çocuklar tarafından herhangi bir kısmi iadede bulunulmadığının anlaşılması karşısında mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 4- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuklar tarafından müştekinin motosikletinin çalınmasından sonra, müştekinin şikayeti üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, 20.12.2012 tarihli kolluk tutanağı içeriğine göre, kolluk görevlilerince yapılan araştırma sonucu suça konu motosikletin parçalanmış vaziyette .... çayının üst kısmında bulunup parçalanmış haliyle müştekiye teslim edildiğinin, bu haliyle bulunan motosikletin müştekiyi maddi açıdan tatmin etmekten uzak olduğunun ve suça sürüklenen çocuklar tarafından herhangi bir kısmi iadede bulunulmadığının anlaşılması karşısında ve suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun'un 35/1.maddesi uyarınca sosyal inceleme raporunun aldırılmasında yasal zorunluluk olmadığından, ayrıca dosya içerisindeki sosyal inceleme raporu içeriğine göre mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik de görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış, yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi gereğince görevlendirilen zorunlu müdafiiye ödenmesi gereken avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı biçimde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından, zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına ilişkin bölümün çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere ilişkin suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuklar tarafından müştekinin motosikletinin çalınmasından sonra, müştekinin şikayeti üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, 20.12.2012 tarihli kolluk tutanağı içeriğine göre, kolluk görevlilerince yapılan araştırma sonucu suça konu motosikletin parçalanmış vaziyette Melikgazi çayının üst kısmında bulunup parçalanmış haliyle müştekiye teslim edildiğinin, bu haliyle bulunan motosikletin müştekiyi maddi açıdan tatmin etmekten uzak olduğunun ve suça sürüklenen çocuklar tarafından herhangi bir kısmi iadede bulunulmadığının anlaşılması karşısında ve dosya içerisindeki sosyal inceleme raporu içeriğine göre mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a) Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek sadece hırsızlık suçundan alınan rapor ile yetinilmesi, b) Konut dokunulmazlığını ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, c) Konut dokunulmazlığını ihlali suçu ile ilgili olarak, 5275 sayılı Kanun'un 106/4. maddesinin “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” şeklindeki düzenlemesine aykırı olarak, hüküm fıkrasında suça sürüklenen çocuğun adli para cezasını ödememesi halinde, ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmiş olması, d) Suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi gereğince görevlendirilen zorunlu müdafiiye ödenmesi gereken avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı biçimde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.