Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 355 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18473 - Esas Yıl 2016





Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan duruşma sonunda; suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 12.07.2012 tarih, 2010/140-2012/412 sayılı hükmün Dairemizin 05/11/2014 gün ve 2013/33961-2014/25912 sayılı ilamı ile ''Yargılama sırasında onsekiz yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında duruşmaların kapalı yapılması gerektiği gözetilmeden, açık duruşma yapılarak CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.'' denilerek oybirliğiyle onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2016 gün ve 2016/227940 sayılı yazısı ile İTİRAZ KANUN yoluna başvurması üzerine, 5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün onanmasına ilişkin dairemiz ilamının kaldırılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında yargılamaya konu suç tarihine yakın suç tarihlerinde işlediği başka hırsızlık eylemleri sebebiyle hakkında açılan farklı davalara ilişkin yapılan yargılamalardaki dava dosyalarında aldırılan ''suça sürüklenen çocuğun temyiz kabiliyetinin yeterli olmadığına, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğuna'' ilişkin raporlar karşısında, dosyaya ibraz edilen bu raporlara istinaden suça sürüklenen çocuk hakkında yeni rapor tanzimi sonrası hukuki durumunun tayininin gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 05.11.2014 gün ve 2013/33961 - 2014/25912 sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuk ...'nin işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığına ilişkin olarak çocuk hastalıkları uzman hekimi tarafından düzenlenen dosya içerisindeki 03/02/2010 tarihli raporda fiilin hukuki sonuçlarını algıladığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiği belirtilmişse de, suça sürüklenen çocuk hakkında farklı bir dava dosyası için.... Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 08/04/2010 tarihli rapor ve Adli Tıp Kurumu .... Şube Müdürlüğünce düzenlenen 22/10/2010 tarihli raporda, 14/08/2009 ve 22/02/2010 tarihlerinde işlediği iddia olunan suçlar sebebiyle suça sürüklenen çocuğun temyiz kabiliyetinin yeterli olmadığına ilişkin görüş bildirildiği, yargılamaya konu suç tarihinin 07/01/2010 olduğu, dolayısıyla verilen raporlardaki suç tarihleri ile dosyamızdaki suç tarihi arasında kısa bir zaman bulunduğu da dikkate alındığında, bu raporların dosyamızdaki suç tarihini de kapsama durumunun bulunabileceği, ayrıca suça sürüklenen çocuk hakkında yine başka bir dava dosyası sebebiyle Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğünce düzenlenen 13/06/2013 tarihli rapor ve Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesince 18/6/2014 tarihinde düzenlenen raporda "davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu (TCK'nın 32/1)" şeklinde görüş bildirildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azalmasına neden olacak şekilde suç tarihinde akıl hastası olup olmadığına dair 5237 sayılı TCK'nın 32/1-2 maddesi uyarınca rapor alındıktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesinin gerekmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.