Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3509 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 27064 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2009/6522MAHKEMESİ : Kadıköy 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/04/2008NUMARASI : 2005/1016 (E) ve 2008/301 (K)SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın cezasında 765 Sayılı TCK.nun 523. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 1 ay yerine 20 gün hapis cezasına hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından; davada kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi ise temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma nedeni yapılmamış ve dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)-Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca 21.03.2003 tarih ve 122 sayılı Enerji Piyasası Kurulu Kararı ekinde belirtilen Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımı ile Güvence Bedellerinin Hesaplanması ve Güncelleştirilmesine İlişkin Esasların Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Ortak Hükümler başlıklı 1. maddesinin (b) ve (c) bentleri uyarınca kaçak kullanılan elektrik miktarının suç tarihindeki normal tarifeye göre, cezasız ve vergisiz değeri uzman bilirkişiye hesaplattırılıp, 765 sayılı TCK.nun 522/1. maddesinin uygulanmasında tespit edilen bu değerin esas alınması gerektiği gözetilmeden ve bilirkişiye açıklanan şekilde hesaplama yaptırılmadan kaçak kullanılan elektriğin suç tarihindeki değeri hafif kabul edilerek eksik kovuşturma ile yazılı şekilde kurulması, 2)-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmesi ve koşulların gerçekleşmesi halinde kamu davasının düşürülmesi olanağı sağlaması nedeniyle doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre daha sanık lehine olduğu gözetilmeden “sanığa verilen ceza ertelendiği ve CMK.nun 231. maddesinin şartları buna göre daha sanık aleyhine olduğu şeklindeki” yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.