Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3340 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4591 - Esas Yıl 2005





Sövme suçundan sanık .... ....'ın yapılan yargılaması sonucunda; MAHKUMİYETİNE dair (MARMARA EREĞLİSİ)Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 25.05.2004 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 25.04.2005 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.Sanık hakkında sövme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, eylemin 765 Sayılı TCK.nun 482/2. maddesine uygun gerçekleştiğinin kabulü ile kurulan hükmün sanık tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde:1)Belediyede zabıta memuru olarak görev yapan müşteki ile sanık arasında gazete okuma yüzünden çıkan tartışmada, sanığı müştekiye "gazeten kadar konuş" şeklinde sözler söyleyerek gazeteyi müştekinin yüzüne karşı fırlatması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın müştekiye karşı, görev başında ancak görevden kaynaklanmayan bir nedenle sövme suçunu işlediğinin anlaşılmasına göre, sanığın eyleminin 765 Sayılı TCK'nun 266/1-267. maddelerinde belirtilen suçu oluşturabileceği bu durumda davaya bakmanın delilleri takdir ve değerlendirmenin Asliye Ceza Mahkemesine ait olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine Sulh Ceza Mahkemesince duruşmaya devamla esas hakkında hüküm kurulması, 2)12.10.2004 gün ve 25611 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7.maddesinin 2.fıkrasında "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" şeklinde düzenleme yapılmış, 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9.maddesinde ise, lehe olan hükümlerin uygulanması usulleri belirlenmiş, bu kanunun 12.maddesi ile de 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca l.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile yargılamanın nasıl yapılacağına ilişkin kurallar yeniden düzenlenmiş, 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 18.maddesi ile de, 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.5237 Sayılı TCK.nun 125.maddesinde düzenlenen ve sanığın eylemine uyan hakaret suçunun aynı kanunun 131/l. maddesi gereğince kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi hali hariç olmak üzere soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması ve mağdurun şikayetçi olması karşısında aynı kanunun 73.maddesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254.maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.Açıklanan tüm bu düzenlemelerin hüküm tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olması karşısında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7.maddesi ile 5252 Sayılı Kanunun 9.maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 27.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.