Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3192 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13289 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarih ve 26-947 sayılı ilamının, infaz tarihinden itibaren, temyize konu suç tarihi itibariyle, 3 yıl geçmiş olması ve fiili işlediği sırada sanığın 18 yaşından küçük olması nedenleriyle, 5237 sayılı TCK'nın 58/2-b ve 58/5. maddeleri gereğince tekerrüre esas alınamayacağı ancak, sanığın adli sicil kaydında yer alan Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve 1139-1299 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’ nun 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanığın adli sicil kaydına esas Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve 1139-1299 sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasına, ancak karşı temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek sürenin, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarih ve 26-947 sayılı ilamına konu 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası esas alınarak belirlenmesine, karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın, 05.04.2011 tarihli kolluk ve 05.05.2011 tarihli duruşmadaki ifadelerinde, yakınanın evine saat 20:00 sıralarında girip, evde 15-20 dakika kaldığını belirtmesi, suç tarihinde yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin 19:36'da batması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 6/1-e maddesi uyarınca gece vaktinin 20:36'da başladığı gözetildiğinde; suçun gece işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanması,2- Sanığın, olay sonrasında, yakınana ait evden çaldığı eşyalarla birlikte Ovakça'dan il merkezine gitmek üzere yolcu minibüsüne binmesi, yolda, minibüsün başka bir ihbar sebebiyle durdurulması üzerine sanığın yapılan üst aramasında suça konu eşyaların bulunması, 05.04.2011 tarihli tutanağa göre, bu eşyaların ...'daki bir evden çalındığının tespit edilmesi üzerine yakınana haber verilerek karakola gelmesi ve eşyaların kendisine ait olduğunu belirtmesi, sanığın da 05.05.2011 tarihli duruşmada, üst aramasında ele geçen eşyaları nereden aldığını polisin sorması üzerine onları çaldığını ifade ettiğini belirtmesi karşısında; yakalama sonrasında yakınana ne şekilde ulaşıldığı, sanığın yapılan üst aramasında ele geçen eşyaları nereden çaldığını söyleyerek iadesini tam olarak veya kısmen sağlayıp sağlamadığı belirlenip, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,3- Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarih ve 26-947 sayılı ilamının, infaz tarihinden itibaren, temyize konu suç tarihi itibariyle, 3 yıl geçmiş olması ve fiili işlediği sırada sanığın 18 yaşından küçük olması nedenleriyle, 5237 sayılı TCK'nın 58/2-b ve 58/5. maddeleri gereğince tekerrüre esas alınamayacağı ancak, sanığın adli sicil kaydında yer alan Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve 1139-1299 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.