Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3161 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 36020 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 2 - 2010/72526MAHKEMESİ : Fethiye 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/09/2009NUMARASI : 2009/347 (E) ve 2009/503 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; I- Katılan ile sanık arasında devam etmekte olan tazminat davası nedeniyle sanığın olay günü katılanı cep telefonundan arayarak, telefona çıkan tanık A.A.. ile konuştuğu sırada katılana sinkaflı sözlerle hakaret ettiği ve tanık A. tarafından da bu sözlerin katılana iletildiği katılan ve tanık beyanlarından anlaşılması karşısında; sanığa atılı bu eylemin 765 sayılı TCK'nun 482/1.maddesinde düzenlenen gıyapta hakaret suçu kapsamında kaldığı ve mevcut delillere göre bu suçun ihtilat unsurunun oluşmadığı gibi, sanığın 14/04/2005 tarihi öncesinde işlediği telefonla hakaret suçuna ilişkin de delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, II- Kabule göre de; 1- 5237 Sayılı TCK'nun 7/2 ve 5252 Sayılı Kanunun 9/3.maddeleri uyarınca sanığın hakaret eyleminin uyduğu kabul edilen her iki kanunun bütün hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek cezalar belirlendikten sonra sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle sanığın lehine olan kanunun tespiti gerekirken, açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan “5237 Sayılı TCK.nun 125/1-2.maddesinin sanığın lehine olduğu, bu yasaya göre sanık 3.000 TL ceza alsa da, bu maddede sadece para cezası uygulandığı ve hapisten çevrilen ceza olmaması nedeniyle bu yasanın lehe olduğu” biçimindeki soyut gerekçe ile suç vasfında da yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen ''sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması'' koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “sanığın katılanın zararını gidermediği ve bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığından” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.