Tebliğname No : KYB - 2014/394257Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk B.. Ç..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 168/1, 31/3, 52/2 ve 50/3. maddeleri gereğince 4.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi tedbiri uygulanmasına dair AKHİSAR 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2014 tarihli ve 2014/270 esas, 2014/347 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.12.2014 gün ve 2014-21615/72296 sayılı Kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 gün ve 2014/394257 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Mahkemesince sanığın cezası belirlerinken 5237 sayılı Kanun'un 61. maddesinde öngörülen sıralamaya uyulmamış ise de, bu durumun sonuca etkili olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 tarih ve 2012/1468-2013/101 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5395 sayılı Kanun'un 11. maddesi ve Çocuk Koruma Kanun'una Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış çocuklar ile on beş yaşım doldurmuş ancak onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olması halinde mahkemece suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbire hükmolunabileceği gözetilmeden, ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince tedbire hükmedilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 212/9-1468, 2012/101 sayılı kararında belirtildiği üzere kanuni dayanağı bulunmayan bir tedbir, çocuğun yararına da olsa uygulanamayacağından, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin, aynı Kanun'un 11. maddesi uyarınca ancak ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanması mümkün olup, ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi ve hükümde “5395 sayılı Kanun'un 5. maddesinde belirtilen tedbirlerin uygulanmasına yer olmadığına” karar verildikten sonra aynı maddenin 1. fıkra (d) bendinde düzenlenen sağlık tedbirine hükmolunması suretiyle çelişki yaratılması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (AKHİSAR) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 03.06.2014 gün ve 2014/270, 2014/347 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, hükümde yer alan, 5395 sayılı Kanun'un 5.maddesinin d bendi gereğince uzman bir kuruma yatırılmak suretiyle tedavisinin yaptırılmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARTILMASINA, diğer bölümlerin aynen korunmasına, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.